
Bisikleti ulaşım amacıyla ve trafikte diğer araçların arasında kullanacaksanız, arkayı çok iyi gösteren bir dikiz aynanız olması gerekir. Bu belki de diğer taşıt araçlarında olduğundan çok daha fazla gereklidir çünkü siz, trafiğin tıkalı olduğu veya çok yavaş aktığı durumlar dışında hemen her zaman, yolda en yavaş hareket eden araç olacaksınız ve motorlu araçlar sürekli sizin solunuzdan geçeceklerdir. O nedenle, yolda giderken önünüze dikkat ettiğiniz kadar arkanıza da dikkat etmelisiniz—hattâ daha fazla. Bu amaçla kullanacağınız ayna yeterince büyük ama elinize ayağınıza dolaşmayacak kadar da derli toplu, kısa kollu bir ayna olmalıdır. Uzun kollu bir ayna bisikletin idaresini zorlaştırır; bundan daha önemlisi, bisiklet yolun bütün titreşimlerini aldığı için, aynanın da titreşmesine engel olamazsınız ve bu arkayı görmenizi çok zorlaştırır—özellikle gece koşullarında. Hafifçe dışbükey bir ayna görüş açınızı oldukça genişletir ama fazla dışbükey bir ayna da nesneleri küçük gösterdiği ve mesafeyi algılamanızı zorlaştırdığı için sorun olabilir. Özellikle sağa çıkışların olduğu kalabalık caddelerde, sağa sapmadan düz gitmeniz gerektiği zaman (bk. s.36), önünüzden daha çok arkanıza bakarak, arkadan gelen araçların hızını, mesafesini ve aralarındaki boşluğu iyi hesap etmeniz gerekir. Bu işi kafanızı çevirerek yapmayı düşünmeyin çünkü ne kadar usta olursanız olun iki tekerlekli bir aracın üzerinde giderken ters yöne baktığınızda dengenizi kaybeder, gidiş doğrultunuzu koruyamazsınız. Aynadan arkanızı kontrol ederek giderken, arkanızdan büyük bir araç geldiğini görürseniz şunu kesinlikle aklınızdan çıkarmayın: Siz arkanızdan gelen aracı görüyorsunuz. O aracın sürücüsü de sizi görüyordur, muhakkak. Ama o aracın arkasında bir araç daha varsa, onun sizi fark etmesi çok zordur. Eğer o ikinci araç yeterince tedbirli değilse ve önündeki araçla aynı hizada değil de biraz daha sağdan gidiyorsa, sürücü aracın solunda oturduğu için, sizi gördüğünde size çok yakın ve çarpacak konumda olacaktır. Dolayısıyla siz, arkanızdaki araca dikkat ettiğinizden daha çok, onun da arkasından gelen diğer araçları kollamalısınız. Şehir dışı yolculuklarda da benzer bir durum olur. Şehir dışı yollarda motorlu araçların hızlarının çok daha yüksek olduğunu ve bu nedenle doğacak tehlikeleri bir yana bırakalım, aralarında fren mesafesi bırakmamış konvoylar yanınızdan geçerken çok dikkatli olmanız gereklidir. Şehir dışı yollarda iki avantajınız vardır. Birincisi, sağda kaldırım değil geniş bir banket ya da emniyet şeridi olduğu için ve bir de yüksek hızlarda araçlar yolun sağına çok yanaşık gitmedikleri için (bk. s.5) biraz daha rahat edersiniz (ama bk. s.32). İkincisi, siz açık havada gittiğiniz için arkanızdan gelen aracın gürültüsünü çok önceden rahatlıkla duyar, kendinizi ona göre hazırlarsınız. Ancak unutmayın: Arkadan gelen aracın da arkasından gelen aracı duyamazsınız ve size göre hızları çok fazla olduğu için, o ikinci aracı fark ettiğinizde çok geç olabilir. Bu nedenlerle, iyi bir dikiz aynası şehir içi trafikte olduğu kadar şehirler arası yolculuklarda da gereklidir.
|